İnegöl Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın Doğubayazıt Belediyesi’ne koordinatör olarak görevlendirilmesinin ardından bu ilçe ile İnegöl arasında kurulan kardeşlik bağları daha da güçlenmeye başladı.
Alinur Aktaş’ın siyasi ve ticari tecrübeleri, Doğubayazıt Kaymakamı ve Belediye Başkan vekili Ulaş Akhan’a yaptığı öneri ve destekleriyle ilk defa düzenlenen Ahmed-i Hani Kültür, Sanat ve Turizm Festivali için Başkan Aktaş’ın tertiplediği Doğubayazıt seyahatine AK Parti İlçe Başkanı Adem Demirel ve parti yöneticileri, İnegöl ve Bursa basını ile İnegöl Belediyesi Halk Dansları Topluluğu ile Doğubayazıt’a gittik.
Doğubayazıt’ın yanı sıra Ağrı ve Iğdır’ı da yerinde görme ve tanıma imkânı bulduk.
İlk izlenimimize göre “iki şehir tek yürekolmuş” dostluk köprüsü kurulmuş ve meyvelerini de vermeye başlamış.
81 il arasında bu gönül köprüleri daha çok güçlenmeli ki herkes mutlu ve umutlu olsun. Huzur her yerde olsun inşallah.
Doğubayazıt Kaymakamı Ulaş Akhan aynı zamanda ilçeye Belediye Başkan vekili olarak atanmış; iki görevi de yürütmekte. İlçe, Kaymakam ve İnegöl Belediye Başkanı Alinur Aktaş’a emanet ve bu emanetin bilincinde olan iki başarılı isim.
İşleri hiç kolay değil. Beklentiler yüksek. Yılların ihmali var. Hizmet ve proje konusunda yapılacak çok iş var.
Doğubayazıt Belediyesi’ne koordinatör olarak15 Şubat 2017’de görevlendirilen Alinur Aktaş beş defa heyet ve teknik ekibiyle gidip ciddi desteklerde bulunmuş.
Temizlikten tutun çevre düzenlemesine, sosyal ve kültürel etkinliklere varıncaya kadar…
Aktaş’ın uzun yıllardır edindiği belediyecilik tecrübelerini ve desteklerini yerinde gördük; özelikle vatandaşla iç içe güzel bir iletişim kurmuş Başkan Aktaş.
Mesele sadece para değil, çünkü önceden de ciddi paralar belediye kasasına girmiş, ancak halka ve şehre değil; şer güçleri için kullanılmış o paralar.
Kayyum atanıncabelediye kasası ekside, ancak boşa ve yanlış yerlere akan çeşmeler kapanınca kasa da para birikiyor ve ilçeye yatırımlar, hizmetler yapılıyor.
Bölgenin en büyük sorunlarından biri şüphesiz ki güvenlik…
Güvenlik hem gerçek anlamda hem de hafızalarda tam oturduğu zaman daha da iyi olacağı kanaatindeyim.
Çok kolay olmasa da bu olacak. Arkasından mutlaka adil yatırım ve imkânlar oluşmalı.
Tarım ve hayvancılık yeniden canlanmalı.
Turizm canlanmalı ve yatırımlar yapılmalı. Turizm için alt yapı var ancak yeterli değil.
Sıcak bir bölge olduğu için güneş enerjisine ayrıca bir önem verilmeli. Özellikle bölge halkı bu işi yaparsa inanıyorum ki kaçak olarak kullanılan elektrik oranları da çok ciddi bir şekilde azaltılabilir.
Gürbulak sınır kapısı olduğu için sınır ticareti bilinçli hale getirilip ihracata yönelik yatırım ve üretim çalışmaları yapılabilir.
Yöre halkının çoğunluğu imkan verildiği takdirde çalışacak ve üretecek çalışkan insanlar. İmkanlar çok kısıtlı olunca yapılacak işlerde maalesef kısıtlı oluyor.
Ve en büyük görev yine bölge halkına özellikle de bölgenin hali vakti iyi olup göç edip başka şehirlerde yaşayanlara düşüyor. İmkanı olan yatırımcı ve bölgeyi temsil eden siyasiler de elini taşın altına koyarlarsa daha çok hızlı yol alınır bu bölgelerde.
Ticaret ve Sanayi odaları, Sivil toplum kuruluşları, üniversiteler, fuar şirketleri, belediyeler, valilikler ve birçok kurum aralarında iş gezileri, toplantılar, sosyal ve kültürel programlar ile birçok il arasında yapılarak daha çok pekiştirilirse daha hızlı ve verimli sonuçlar alınır.
Doğu insanı misafirperverdir. Bunu giden herkes görür ve anlatır. İmkanı olan herkes maddi ve manevi destek vermek için gidip görmelidir.
81 il de birbirine yakın şartlar ve imkanlara sahip olmalı. Göçler tersine dönmelidir. Kısa, orta ve uzun vadeli projeler yapılmalı ve işin ehli tarafından yürütülüp hayata geçirilmelidir.
Seyahatte sıhhat vardır. Doğuyu batıyı ayırmadan el ele vermek her şeyi devletten beklememek lazım…