Bu ay ki köşemde güzel ilçemizin beklentilerini ve çözüm bekleyen sorunlarını kaleme almaya devam ediyorum. Birinci konu birçok ilden büyük olan ve yıllardır üniversite hayali kuran, İnegöl’e verilen sözlerin sadece lafta kalması.
İki dönemdir İnegöl’den seçilen Bursa Milletvekili Hüseyin Şahin geçtiğimiz yıllarda İnegöl’e en kısa sürede üniversitenin kazandırılacağını hatta Başbakan Ahmet Davutoğlu ile bu konuda görüşerek söz aldığını söylemişti. İşte bu açıklamanın ardından herkes dört gözle üniversite gelmesini beklemeye başladı. Ancak aradan geçen bu zamana kadar maalesef bir adım yol bile alınamadı. İnegöllülerin beklediği Üniversite hayal oldu. Bırakın Üniversiteyi Sayın vekil son dönemde İnegöllü iyice unuttu, daha ilk dönemde İnegöl’den çıkmayan vekilimiz artık İnegöl’ün yollarını unuttu desek yeridir. İnegöl sanki öksüz, yetim bir ilçe Bursa’ya bağlandıktan sonra kaderiyle baş başa bırakıldı.
İNEGÖL BÜTÜNŞEHİRLER BÜYÜYOR!
İNEGÖL BÜTÜNŞEHİRLER BÜYÜYOR!
Büyükşehir Yasası da İnegöl’e yaramadı. Büyükşehir yasasını eleştiren muhalefet partisi yetkililerine ateş püskürten iktidar partisi yetkililerden artık ses seda çıkmıyor. Görüştüğüm bir çok Ak Partili de bu yasadan memnun değil ancak ses çıkarmaya güçleri yetmediği için sadece kendi içerisinde eleştirmeyi tercih ediyor.
Bir kaç yıl öncesine kadar Uludağ’ın eteklerinden gelen tadına doyumsuz kaynak suyu içen İnegöllü artık kuyu suyuna talim ederken, önellikle Elmaçayır mahallesi mevkiindeki İnegöl’ün en önemli kaynağında sık sık yaşanan heyelanlar nedeniyle susuz günlerde yaşamaya başladı. Dört bir tarafı su kaynakları ile çevrili İnegöl’ü hazır suya muhtaç hale getirdiler. Su kalitesinde bir alt lige düşen İnegöl fatura konusunda ise şampiyonlar ligi şampiyonluğuna koşuyor. Bütünşehir yasasından önce hesaba bile katılmayan su faturaları artık elektik ve doğalgazı sollayarak liderlik koltuğuna oturdu. Hele birde yasa kapsamında köyden mahalleye dönüşen kırsal mahallelerdeki hanelere takılmaya başlayan su sayaçları faturalandırıldığında seyreyle o zaman asıl şöleni. İnegöl’ün en uzak köylerinden Gedikpınarlı vatandaşın kendi imkanları ile kilometrelerce mesafeyi dağı taşı aşırıp köyüne su getirecek. Büyüksehir gelen bu suyun başına oturup fatura doğrayacak. Oh ne ala memleket....
Büyükşehir kayığına bindikten sonra baş gösteren yeni bir uygulamada hakkın rahmetine kavuşan merhumların üzerine kayıtlı olan su sayaçlarının devri.... Merhumun kırkı dahi çıkmadan gönderilen yazılar ile ölen kişinin üzerine kayıtlı olan su sayaçlarının eşi veya birinci derece akrabasının üzerine alınması istenirken, bu hizmette(!)asıl amaç devir işleminde alınacak 200 TL’yi. Sormazlar mı hangi hizmetin karşılığı bu para? Büyükşehir ölene Allah’tan rahmet mi yoksa biri ölse de kasaya para girse diye mi dua ediyor.
MOBİLYA SEKTÖRÜNDE ÇARKLAR DÖNMÜYOR
İnegöl’ün lokomotif, Türkiye’nin mobilya başkenti hedefini koyduğu mobilya sektöründe en önemli pazarlarından Rusya ile yaşanan uçak krizi, orta doğu ülkelerindeki iç savaşlar nedeniyle ihracat oldukça azarlıkken iç piyasadaki durgunlukta şalterlerini bir bir inmesine yol açıyor. Geçtiğimiz yazdan itibaren üretim kapasitelerini zaruri olarak düşürmek ya da gelecekte düzelir diye stoka yönelik üretim yapan mobilyacılar, bel bağladıkları fuarlar ve sezon açılışı olan yaz aylarının gelip geçmesine rağmen bekledikleri umut ışığını görebilmiş değiller. Geçmişe baktığımızda şu dönemlerde gece gündüz çalışması Türkiye’ye ve dünya ya mobilya üretmesi gereken İnegöl sanayide durgunluğun hakim olması bu sektörden ekmek yiyen patronundan çalışanına hepsini kara kara düşündürüyor.