MEVLANA Celâlüddin Rûmî hazretleri bir Mevlevî büyüğüdür diyene gülünür. O bir İslam büyüğüdür.
Bediüzzaman Nurcu büyüğü değildir, İslam büyüğüdür.
İslam büyüklerini tekel altına almak doğru değildir.
Risale-i Nur külliyatı Ümmetin malıdır, tekel altına alınamaz.
Nurculuk öyle bir topluluktur ki, onda hizipleşme, çekişme, düşmanlık, rekabet, aleyhte konuşma, bölünüp parçalanma, iç çekişme, çatışma olamaz. 
Nurculuğun temel prensiplerinden biri uhuvvettir, kardeşlerin sımsıkı birlikte olmasıdır, tesanüttür, vifaktır. 
Nurcu, fâsık-ı mütecahir azgınlar dışında kimsenin gıybetini yapamaz. 
Bir kimse hem Nurcuyum diyor, hem de kardeşinin gıybetini yapıyorsa bilin ki o fâsık, Nurcu değildir.
Risale-i Nurlar İhyâu Ulûmi’d-Din gibi, Mesnevî gibi islamî kitaplardır. Onlar hizipçiliğe, tefrikaya, gıybete, çekişmeye, ihtilafa alet edilemez.
Risâle-i Nur uhuvveti ve muhabbeti tavsiye ve teşvik ediyor, mü’minler, hele hizmet kardeşleri arasında husumete izin vermiyor.
Allahı seven, Resulullahı (Salat ve selam olsun ona) seven, namaz kılan bir Müslüman Bediüzzamanı ve Risale-i Nurları tenkit etse ona düşmanlık ve buğz edilmez. Nasibi yoktur, o kadar…
Risale-i Nur hizmet hareketi yüksek İslam ahlakı üzerine kuruludur. 
Gerçek Nurcu halîmdir, bağışlar, afveder, kin tutmaz, intikam almaz. 
Nur camiasına intisab eden kimsede salâh ve kemal görülür. Nurcu nurludur.
Nurcu sahih bir itikada sahiptir.
Beş vakit namazı ihlasla kılar.
Şer’î bir özrü yoksa farzları cemaatle eda eder.
İmana, İslama, Kur’ana, Sünnete, mukaddesata hizmet eden Nurcu bu hizmetini Yaratanın rızası için ihlasla garazsız ivazsız yapar ve yaratıklardan ücret almaz, vermek isterlerse kabul etmez.
Nurcu şöhretten kaçar, şöhretin âfet olduğunu çok iyi bilir o.
Nurcu, kötülükle çok emr eden nefs-i emmâresini düşman bilir, onu gemler, frenler.
Nurcu mukaddes ulvî dini, mülevves süflî siyasete alet etmez.
Nurcu kendini medh etmez, onun halini gören düşmanları bile faziletlerini ve meziyetlerini kabul, teslim ve itiraf ederler.
Nurcu alabildiğine mütevazıdır, onda gurur kibir görülmez.
Dünya iki padişaha dar gelir ama kırk Nurcu bir kilime sığar.
Hem Nurcu olacak, hem dünyaperest… Böyle bir şey olamaz, bu ikisi bir araya gelemez.
Nurcu israf etmez, lüks ihtişamlı şaşaalı debdebeli tantanalı bir hayat sürmez. O kanaatkârdır.
Nurcu fitne fesat tefrika çıkmasın diye kendi şahsî ve nefsanî menfaatlerinden fedakârlık eden kimsedir.
Yakın tarihimizde İmana, İslama, Kur’ana, Sünnete, Şeriata, mukaddesata, Ümmete ettikleri hizmetlerden, küfür nifak dalalet ve zındıklıklarla yaptıkları başarılı savaştan dolayı; Bediüzzaman’a ve has Nurculara ve halen hizmete devam edenlere müteşekkir ve minnettarız. Rahmet-i Rahman’a kavuşanların mekanları Cennet olsun. Berhayat olanların işleri rast gitsin, Allah onlara hüsn-i hâtime nasip etsin. Kerem edip bu fakire dua etsinler. Hepsine hürmet eder ve ellerinden öperim.
(İkinci yazı)
BÜYÜK TİCARETLER
En büyük ticaretler nelerdir? Aklımın erdiği kadar bazılarını sıralıyorum:
1.İmana, İslama, Kur’ana, Sünnete, Şeriata gerçekten dosdoğru hizmet etmektir.
2.Başta beş vakit namaz olmak üzere Yaratan’a kulluk ve ibadet etmektir.
3.Fakirlere, miskinlere, muhtaçlara, yoksullaşmış mültecilere ve yolculara zekat ve sadaka vererek yardım etmektir.
4.Mü’min kardeşlerini Allah için sevmek ve desteklemektir.
5.Ümmet birliği için çalışmaktır.
6.Azgın nefs-i emmâresi ile büyük cihad etmektir.
7.Müslüman bir kadın veya kızın, Allah rızası için Şer’î Kur’anî tesettüre bürünmesi ve İslam’ın hicab hükümlerine riayet etmesidir.
8.Yedi yaşına giren çocuklarını namaza alıştırması, buluğa ermelerinden sonra devamlı intizamlı şekilde kıldırmasıdır. 
9.Dünyevî olmaktan kaçınmak, dünya hizmet ve vazifelerini yapar olduğu halde âhirete yönelik bulunmaktır.
10.Allahın verdiklerini paylaşmak, kerim ve sahî olmaktır.
11.Resulullah Efendimizi çok sevmektir.
12.Ashabına, Ehl-i Beytine bağlı olmak, onları hayırla anmaktır.
04.10.2015