İnegöllü Yönetmen Hasan Kandemir, yaptığı açıklamada şunları söyledi. Çok değerli İnegöl’lüler,değerli kamuoyu.Birkaç aydır senaryo yazım çalışmalarını yürüttüğümüz İnegöl’ümüzün de yine kendi yerli imkanlarıyla, Sinema kulvarında ilk Sosyal sorumluluk projesi olma ünvanı taşıyan projemizin çekim hazırlığı çalışmalarını başlatmış bulunuyoruz.İçeriğinde günümüzün kanayan yarası engelli bilincini konu edinen projemizde teknoloji bağımlılığı,doğal yaşam,doğa sporları,tıp alanında engelleri kaldırma girişimleri,her gün tazelenen umutlarla engelleri aşmanın ve başarılı bir insan olarak hayata,yaşama geri dönmenin temel kurguları işlenmiştir.Ortalama 90 dakikalık bir sinema filmi olarak planladığımız projemizin halen çekim mekanları hazırlıklarını sürdürmekte olup Ağustosun ilk haftasında “motor” diyeceğiz Allah’ın izniyle.Daha öncesinde
karakterlerimizle senaryo dışı bazı çekim provaları yaparak başrolleri İnegöll’lü yerli oyuncularımızdan oluşan ekibimizin başarı ortalamasını yüksek bularak, hem bir sosyal sorumluluk projesi, hem de yerli oyuncularımıza ilk uzun metraj sinema filmi deneyimi kazandırma istek ve arzumuzla yola çıktık.Ben, yapımcılığını üstlendiğim hangi proje olursa olsun bugüne kadar hiçbir şekilde oldu bittiye getirme düşüncesinde olmadım.. Lakin bu tür projelerin, yönetmenlerinin, yapımcılarının,oyuncularının arkasında bir kamuoyu desteği oluşturulamaz ise düşüncesi, hazırlığı, hedefi çok büyük olarak başlatılan, tasarlanan bir film yada belgesel sonrasında maalesef boyutunu, hedefini küçülterek yol katetmek ve sonuç olarak da maalesef projenin hayata geçirileceği bölge ve belde için çok ciddi tanıtım kazanımları da farkında olmadan kaybedilmiş oluyor. Medyanın Dünyayı yönettiği bir arenada sizler bulunduğunuz belde, bölge ve ülke olarak iyimser, etik ,ahlaki, eğitici, bilgilendirici, geliştirici ve emsal oluşturucu projelere önderlik yaparak, önayak olarak yada bu alanda mücadele eden kişi yada oluşumlara destek olarak pastadaki payınızı yükseltmezseniz belirli kitlelerin milyon dolarlar harcayarak ürettiği projelerle halkınız üzerinde, çevreniz ve aile fertleriniz üzerinde gayri ahlaki toplumsal özenti, etkileşim, hayranlıklar oluşturarak geleceğinizi çalmalarına mani olamaz, sinema ve diziler yoluyla yıpratılan, deforme edilen aile kültürünüzü kaybeder ve bir daha asla geriye dönemezsiniz. Gerek medya, sinema ve diziler yoluyla gerekse artık 5 yaşındaki çocuklarımızın ellerine dahi tutuşturduğumuz cep telefonlarındaki sosyal yaşam tahribatlarına karşı her gün daha da büyüyen özenti ve bağımlılıkla mücadele etmenin en önemli yollarından biri sektörün sahiplerinden, yöneticilerinden, destekçilerinden biri yada birileri olmanız ve bu tahribata alternatif renkli projelerin hayata geçirilmesine sebep ve destekleyici unsurlardan olmanız gerekmektedir. Bunu biz yapıyoruz diye değil,her kim bu sektörde toplum yararına projeler üretiyor,üretmeye çalışıyor ve
belki birçoklarımızın farkında bile olmadığı çok ciddi fedakarlıklarla bu alandaki bir bilinci olgunlaştırma çabası veriyorsa bu durumdaki herkese,her oluşuma destek vermek, medya yoluyla çok geniş kitlelere doğru mesajlar vermek, doğru nesiller yetiştirme sorumluğumuzun olmazsa olmaz bir gereğidir.”Boş işler bunlar” önyargısıyla, asla medya içindeki bu kontrolsüz tahribata dur diyemez,bu sektördeki hakim zihniyete müdahale edemezsiniz.Bizim kamuoyundan temennimiz bu sorumluluk bilinciyle bizim kapınıza gelip destek talebinde bulunmamızı beklemeden harekete geçin ve üzerinize düşen sorumluluğu bu alanda etkin insanları motive ederek herkese gösterin.Bizler ve bizim gibi ahlaki,etik,faydalı projeleri ilke edinmiş insanları sektöre kazandırmak siz değerli kamuoyunun gücü ve selayetindedir.Bizler sektör sevdalısı olarak her türlü doğru projeye dünden razıyız.Üretmeyi sevmesek, fedakarlıklar yaparak bu sektörde direnişimizi de sürdürmeyiz zaten.Zorla kimseye hiçbir işi yaptıramazsınız.Üretmek bir sevda işidir.Bizim bu sevdamızdan kamuoyu istifade etmeli ve bugün “Engelli Umutlarım” yarın bir başka sosyal içerikli bir projeyle huzurunuza çıkma cesareti kazandırmalıdır.Bu duygularla hayata geçirmeye çalıştığımız projemizi 02 Aralık 2023 Dünya Engelliler
Günü’ ne 15 gün kala vizyona sokmayı ve tüm kamoyunun izlenimine ve istifadesine sunmayı amaçlıyoruz. Köftesiyle,Kaplıcalarıyla,Mobilyasıyla,Ayçiçeğiyle,Kurşunlu Çileğiyle,Cerrah Kuru Fasulyesiyle marka olmuş İnegölümüz isteriz ki doğru sinema,dizi ve belgesel projelerinin bolca üretildiği değerli bir platoya dönüşsün.Bursa Cumalıkızık beldemizden sonra bu alanda sektörün yeni çekim,turizm ve cazibe merkezine dönüşsün. Başrol Oyunculuklarını Rüstem Ahmet GÖZÜBÜYÜK,Erdoğan BİTİRİM ve Elif GÜÇTÜRK’ün paylaştığı Engelli Umutlarım Sinema Filmi projemize konuk oyuncu olarak da TRT 1 de oynayan Gönül Dağı dizisinin Güneş toplayan adamı çok değerli oyuncumuz,benim 2012 de çekmiş olduğum Sivri Kaya filmimizin de İstanbul ayağındaki dublaj çalışmalarında önemli katkıları olan çok değerli dostum,abim sayın Sait SEÇKİN beye yer vermek istiyoruz.Kendisiyle bir ön görüşme yaptık.İnşaallah bizi kırmayacağını biliyor ve umut ediyoruz.Projemize yine ulusal dizi ve reklam filmlerinden tanıdığımız
değerli oyuncumuz Akın UĞUR bey de renk katacaklar. Senaryosunu,yapımcılığını ve yönetmenliğini üstlendiğim bu güzel projemizin öncelikle İnegöl’ümüze,Bursa’mıza ardından da ülkemize hayırlı olmasını temenni ediyor şimdiden iyi seyirler
diliyorum.İnşaallah gişesi bol olsun,Rabbim bizleri çektiğimiz emeklerle siz değerli halkımıza,izleyicilerimize mahçup etmesin.İnegölümüz için de güzel bir tanıtım olsun.. Şahsım ve ekibim adına projemize desteklerini esirmeyen ve esirgemeyecek olan başta İnegöl
Belediyemize,İnegöl İNDAK Deprem Afet Kuruluşumuza,projemizin kamuoyuna duyurulmasına ve bu vesileyle tanıtımına katkıda bulunan ve bulunacak olan çok değerli İnegöl Basın kuruluşlarımıza ve çalışanlarına, tüm ilçe halkımıza,emeği geçen ve geçecek olanlara şimdiden çok çok teşekkür ediyor,saygı,sevgi ve hürmetlerimi sunuyor,selamlarımı iletiyorum..