Bursa’nın 2022 Türk Dünyası Kültür Başkenti olması nedeniyle yıl boyunca bu temaya uygun birbirinden farklı etkinliklere imza atan Bursa Büyükşehir Belediyesi, bu kez Türk dünyasını Yeni Nesil Medya Çalıştayı’nda buluşturdu. Büyükşehir Belediyesi’nin, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı işbirliğiyle düzenlendiği çalıştay, Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde yapıldı. Çalıştaya, Türkiye’nin farklı şehirlerinin yanında Türk dünyasının farklı ülkelerinden gelen çok sayıda gazeteci ve medya temsilcileri katıldı. Çalıştayın açılışında konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, her ne kadar Türk Dünyası Kültür Başkentliğini Azerbaycan’ın Şuşa şehrine devretseler de gönül coğrafyasına hitap eden etkinliklere devam ettiklerini söyledi. Düzenlenen çalıştayın da Türk Dünyası Kültür Başkenti kapsamında planlanan bir etkinlik olduğunu dile getiren Başkan Aktaş, çalıştayın Türk dünyası içinde ortak bir iletişim dili geliştirilmesi açısından önem taşıdığını vurguladı.
Artık herkes interaktif
Teknolojik imkânların çok hızlı gelişimi sayesinde günümüzde bilginin tedavülde kalma süresinin anlık hale geldiğini dile getiren Başkan Aktaş, “Son yıllarda hayatımıza giren dijital medya sayesinde 7’den 70’e herkes interaktif oldu. Dijital medya uzakları yakın ediyor, yeni arkadaşlıklar kurmamızı sağlıyor, ürünümüzün, değerlerimizin tanınmasına katkı sağlıyor. Öte yandan insanı bağımlı hâle getirişi, sanal zorbalık olayları, aldatıcılığı, siber saldırılar gibi birçok olumsuz yönüyle de sorgulanan ve çözüm yolları aranan bir ağ. Dolayısıyla; insan haklarından ulusal güvenliğe, dijital zorbalıktan nefret söylemlerine, terörizm propagandasından sistematik dezenformasyon hareketlerine, algoritma diktatörlüğünden dijital faşizme kadar yeni medya teknolojileri üzerinden maruz kaldığımız tehditlere karşı ortak bir mücadele vermemiz gerekiyor” dedi.
Ortak söylem, ortak eylem
Yeni nesil medyanın gücünü doğru ve etkin bir şekilde kullanmanın çok önemli olduğunu ifade eden Başkan Aktaş, “Kişilerin, kurum ve kuruluşların bu konuda yapabileceği çok şey var. Bu kapsamda çıkarılan dezenformasyon yasası da bilgi kirliliğini ve provokasyonu önleme adına çok önemli bir adım oldu. Yeni dijital çağda medyanın her alanında üretilen nefret söyleminin toplumsal anlamda karşılığı olan, kanıksanmış bir zemininin var olmaya başladığına şahitlik ediyoruz. Bu sadece ülkemizin sorunu değil artık tüm dünyayı saran küresel bir sorundur. Bu sorunla mücadele etmek elzemdir. Türk devletleri olarak nefret söylemi ve ırkçılığa karşı birlikte mücadele etmeliyiz. Ortak platformlar kurarak, ortak söylem ve ortak eylem geliştirip, birlikte hareket etmeliyiz. Önce ön yargıları kırmalıyız, sonra tehdit diline karşı stratejik aklı devreye sokmalıyız. Biz buna hazırız. Üzerimize düşeni yapacağız. Biz Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak böyle bir organizasyonla iletişim alanına kurumsal katkımızı sunma çabasındayız. Tabii, çalıştayda masaya yatırılacak olan konu sadece ‘medyada dezenformasyon, manipülasyon ve nefret söylemi’ değil. Aynı zamanda dijital medyanın geleceği ve internet gazeteciliği de bu çalıştayın gündeminde. Bu çalıştayda ele alınan konuların, paylaşılacak bilgi, birikim ve tecrübenin medya alanında faaliyet gösteren tüm kurum ve kuruluşlara ilham olacağı inancındayım. Buradaki bilgilerin de kamuoyunda yararlı olmasını diliyorum” diye konuştu.
Hakikat mücadelesi
Çalıştaya video konferans ile katılan Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun ise, yeni nesil medyanın haber alma ve üretme süreçlerine getirdiği yeniliklerle bir dönüşüm yaşandığını, bu noktada bireyler, toplumlar ve ülkeler için yeni fırsatlarla birlikte ciddi meydan okumaların da ortaya çıktığını hatırlattı. Dezenformasyondan karalama kampanyalarına kadar kötücül girişimlerin de yaygınlık kazanabildiğini ifade eden Altun, “Bize düşen daima ve sadece hakikat mücadelesi yürütmek olmalı. Türkiye başta olmak üzere Türk dünyasında yer alan ülkeler dezenformasyon gibi yıkıcı faaliyetlere en fazla maruz kalan ülkeler arasında ilk sıralarda geliyor. Dezenformasyonun dijital mecralarda hızla yaygınlaşması tüm toplumları tehdit ediyor. Bunun farkında olarak ortak vizyon, ortak misyon, ortak dil, ortak davamız etrafında kenetlenerek yeni dijital çağın imkânlarını kullanma ve tehditleri ile mücadele edebilmek için güçlü işbirlikleri ve ortaklıklar geliştirmemiz önem arz ediyor” dedi.
Türkiye iletişim modeli
Türkiye’nin kamu diplomasisinden halkla ilişkilere dezenformasyonla mücadeleden kriz yönetimine çok geniş ve güçlü bir iletişim modeline sahip olduğunu dile getiren Altun, “Biz Türkiye iletişim modelini kardeş ülkelerimize, Türk dünyası ölçeğine de taşıyabileceğimize inanıyoruz. Ortak amaçlar etrafında ortak bir tutum ve söylem ile birlik olmalıyız. Dezenformasyon başta olmak üzere yeni nesil medyadaki tehlikelere karşı birlikte mücadele etmeliyiz. Ortak söylem ile kardeşliğimizi pekiştirmeli, tarihsel kodlarımızdan aldığımız güçle mücadelede işbirliğini öne çıkartmalı, uluslararası tüm tehditlere karşı birlikte hareket edip, daha adil bir dünyanın mümkün olduğunu bütün dünyaya göstermeliyiz. Türk dünyasında karşılıklı güven ortamının pekiştirilmesi daha güvenli yarınlara birlikte yürümemizi temin edecek ve yine dijital medyayı silah olarak kullanan çevrelere karşı ortak eylem planları çerçevesinde bilgi ve teknolojilerimizi birleştirerek, tecrübelerinizi paylaşarak, tehditleri birlikte bertaraf etmeliyiz. Türk dünyasının tarihi ve kültürel birikimlerinden faydalanarak önümüzdeki engelleri aşacağımıza inancımız tamdır. Bu kapsamda Türk Dünyası Yeni Nesil Medya Çalıştayı’nın çok değerli, çok anlamlı bir adım olarak gördüğümü de ifade etmeliyim. Çalıştayın dünyanın yükselen gücü olan Türk devletlerinin arkasındaki birlikteliği derinleştirmesi, işbirliğimize katkı sunması ve aramızdaki bağı daha da güçlendirmesini diliyorum. Başta ev sahibi Bursa Büyükşehir Belediyesi olmak üzere programda emeği geçen herkese teşekkürlerimi sunuyorum” diye konuştu.
Açılış konuşmalarının ardından Türk Dünyası Yeni Nesil Medya Çalıştayı, ‘Medyada dezenformasyon ve nefret söylemi ile mücadele’ ile ‘Dijital Medya ve İnternet Gazeteciliği’ başlıklı iki oturumla tamamlandı.