Saadet Partisi Bursa İl Başkan Yardımcısı Avukat Selman Gümüş tarafından Şehreküstü 15 Temmuz Demokrasi Meydanında, zamlarla ilgili basın açıklaması yaptı.
Saadet Partisi Bursa İl Başkan Yardımcısı Avukat Selman Gümüş'ün konuşmasından satır başları şöyle;
Bu basın açıklamamızın amacı ülkemizin genelde ve yerelde iktidarda bulunan yönetimler eliyle sürüklendiği ekonomik yıkımlara, adaletsizliklere dur demek; doğal, sosyal ve kültürel varlıklarımızın talan edilmesine karşı milletimizle birlikte mücadele edeceğimizi ilan etmektir.
"VERGİ VE HARÇLARI ARTIRIP YATIRIM VE HARCAMALARI KISARAK MİLLETİMİZİN CEBİNE EL ATMIŞTIR"
Enflasyon yükselmeye, faiz artmaya, döviz tırmanmaya devam ediyor. İktidar ise çözümü İMF politikalarında, Kemal Derviş modelinde görmüştür. Vergi ve harçları arttırıp yatırım ve harcamaları kısarak milletimizin cebine el atmıştır.
2023 yılında ödenecek MTV'nin iki kat ödenmesi vaadiniz yoktu. Hemen hayata geçirdiniz. Katma Değer Vergisi oranlarında artış şeklinde bir vaadiniz yoktu, 12 puana kadar artış yaptınız. Faizleri düşüreceğiz, hatta bir de üstüne "NASS" kavramı ile teminat gösterdiniz. Fakat kabine oluştuktan ve Merkez Bankası yeni başkanı göreve başladıktan hemen sonra Cumhuriyet tarihinin tek seferdeki en büyük faiz artışını yaparak başladınız.
"BUGÜNKÜ ENFLASYONUN SEBEBİ EV SAHİPLERİ YA DA KİRACILAR DEĞİLDİR"
Politika faizini artırmakla yetinmediniz. Vergi ve harçlarda da "8 arasında artış yaptınız. Yurt dışından edinilen telefonların kayıt ücretini 6 bin liradan 20 bin liraya yükselttiniz. Hayatı pahalılaştırdınız, emeği ucuzlattınız, emekliyi ise yardıma muhtaç bıraktınız. Azgın bir azınlığa her şeyi verdiniz, öğrencileri ve gençleri gelecekten umutsuz hale getirdiniz. Bugünkü enflasyonun sebebi, ev sahipleri ya da kiracılar değildir. Esnafımız ve çiftçimiz değildir. Bugünkü enflasyonun sebebi, nakliyeciler ya da pazarcılar değildir. Üreticiler, işçiler, öğrenciler, memurlar ve çocuklar da değildir. Aksine altı ve üstü büyük nimetlerle dolu olan memleketimizde nimetlerin ve kaynakların, azgın ve doymak bilmeyen bir azınlığın, beceriksiz ve muhteris bir iktidarla iş birliği içerisinde olmasıdır.
"MEDENİYETİMİZDE HİÇ KARŞILAŞMADIĞIMIZ ŞEKİLDE SİLAHLAR ÇEKİLEREK CİNAYETLER İŞLENMİŞTİR"
Ülkemizdeki ekonomik afetin müsebbibi olan iktidarın, bu beceriksizliği ve azgın azınlığın doymazlığı, sosyal afete dönüşmüş ve ahlaki bir erozyona yol açmıştır. İktidar, milletimizin farklı kesimlerini karşı karşıya getirmekte oldukça mahir davranmaktadır. Kendi sorumluluğunu üstlenmek yerine kimi zaman marketleri, kimi zaman pazarcıları, kimi zaman nakliyecilerikimi zaman da fırıncıları hedef göstermekten çekinmemiştirŞimdi de ev sahiplerini kiracılara, kiracıları da ev sahiplerine hedef göstermiştir. Nihayetinde ev sahipleriyle kiracılar karşı karşıya gelmiş, mahkemelik olmuş ve maalesef bizim medeniyetimizde hiç karşılaşmadığımız şekilde silahlar çekilerek cinayetler işlenmiştir.
"KİRA BEDELİNİN YÜZDE 25'İ KADAR DESTEK VERİN"
Buradan iktidara tekrar sesleniyorum:
Milletimizin bir kesimini diğer bir kesimine hedef göstermekten vazgeçin. İllüzyonu bırakın. Sorumluluğunuzu üstlenin. Sorunun kaynağı olduğunuzu kabul edin. Kiralardaki artış sınırını makulleştirerek kiracılara kira bedelinin yüzde 25'i kadar destek verin. Ülkemizin ileri noktalara gelmesinde büyük katkısı olan emeklilerimizi açlığa mahkûm etmeyin. Türkiye'nin kalkınmasını istiyorsanız, kamuda israfı, ekonomide yolsuzluğu, atamalarda adam kayırmayı, barınma sorunundan trafik sorununa, geçim sorunundan betonlaşma sorununa, beslenme sorunundan sağlık sorununa yerelde de pek çok sorunumuzun olduğunu biliyoruz.
"AKTAŞ, DERHAL EKMEĞİ BİR LİRADAN SATAN KESTEL BELEDİYE BAŞKANINDAN BUNUN FORMÜLÜNÜ ÖĞRENMELİ"
BURULAŞ'ın, şehir içi ulaşımı 13 liraya, ilçelere ulaşımı 80 liralara kadar çıkarması; BESAŞ'ın ekmek fiyatını 7,5 lira olarak belirlemesi, BUSKİ'nin bir metreküp içme suyu bedelini 13 ve 24 liraya taşımasıekonomik afeti yaşadığımız bu dönemde kapitalist yaklaşımın en acı tezahürüdür.
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur AKTAŞ, derhal, ekmeği 1 liradan satan Kestel Belediye Başkanı Önder TANIR'dan bunun formülünü öğrenmeli ve milletimizi açlığa mahkûm etmemelidir. Kestel Belediye Başkanı Önden TANIR' da boy boy fotoğraflarını farklı ilçelerin billboardlarından kaldırıp israfa son vererek ekmeği bedava vermenin yollarını aramalıdır.
"BİNTED ÇALIŞANLARININ GERÇEK HAKLARI DERHAL TESLİM EDİLMELİDİR"
Ayrıca Bursa Büyükşehir Belediyesi bünyesindeki BİNTED çalışanlarının gerçek hakları derhal teslim edilmelidir. Yıllardır belediye hizmetlerini yürüten binlerce işçi kardeşimizin, hayat pahalılığı karşısında enflasyona ezdirilmesi kabul edilemez. Verilen yüzde 41'lik zamla en düşük maaşların 19.900 TL olması kabul edilemez. Zira geçmiş dönemde asgari ücretin 2,5 katı kadar maaş alan kardeşlerimizin enflasyon karşısında ezilmelerini kabul etmiyoruz. Yetkili sendika üyelerinin hakkını korumaya, Alinur Aktaş'ın gerçek haklarını teslim etmeye davet ediyoruz.
"MUHTERİSLERİN GÜCÜ ULUDAĞ'I BETONLAŞTIRMAYA YETMEYECEKTİR"
Uludağ'ımızın 2000 hektarlık alanı yeni düzenlemeyle ihdas edilen Uludağ Alan Başkanlığına devredilmiştir. Bu öneri aslında meşhur müteahhit Ali AĞAOĞLU'nun önerisidir. Zira Uludağ'ın orman kanunlarıyla yönetilemeyeceğini söyleyen Ali AĞAOĞLU'na dönemin Orman Bakanı Veysel EROĞLU "Uludağ'ı istediği gibi yönetmek kimsenin haddine değildir ve birileri istiyor diye Uludağ Milli Parkı kimseye feda edilmeyecektir." cevabını vermiştir. Görünen o ki betonlaştırmayı ve doğayı tahrip etmeyi kendine vazife gören, hayata kapital dışında bir bakışı olmayan azınlık muhterisler, iktidar eliyle yine kazanmıştır. Ama milletimiz bilsin ki ne iktidarın ne de bu azgın muhterislerin gücü Uludağ'ı betonlaştırmaya yetmeyecektir. Onlara Veysel EROĞLU'nun deyişiyle diyoruz ki Uludağ'ı istediği gibi yönetmek kimsenin haddine değildir ve birileri istiyor diye Uludağ Milli Parkı kimseye feda edilmeyecektirBu konuda ne iktidarın ne de bu ihtirasın yanında olmayacağız. Aksine bizim tarafımız Uludağ olacaktır. Doğa olacaktır. Milletimizle birlikte Uludağ'ın betonlaşmasına ve ranta açılmasına müsaade etmeyeceğiz.
"HAKİKATİN MÜCADELESİNİ VERECEĞİZ"
Biz, buradan ilan ediyor ve söz veriyoruz ki algının değil hakikatin mücadelesini vereceğiz. Bizler, milletimizi kandırmanın değil, refaha, huzura, adalete, adil paylaşıma ve gerçekten kalkınmaya ulaştırmanın derdinde olacağız. Milletimizin, doğanın ve insan onurunun yanında olacağız. Bu tarihi günümüze bedenen ve kalben eşlik eden herkese, her kardeşime, milletimizin bütün fertlerine minnet ve şükranlarımızı sunuyoruz.