Otizmli bir öğrenci, mezuniyet töreninde öğretmenleri tarafından sahneye çıkmasına izin verilmeyince ailesiyle sahnenin dışında dans etmek zorunda kaldı.
Geçtiğimiz günlerde Ankara'da yaşanan üzücü bir olay, özel bir eğitim kurumunda Down Sendromlu 17 yaşındaki Berat Ü.'nün, öğretmeni tarafından darbedildiğini ortaya çıkardı. Olayın güvenlik kamerası kayıtları sosyal medyada hızla yayılmış ve büyük bir tepki toplamıştı. Bu olayın hemen ardından, bu kez de başka bir okulda otizmli bir anaokulu öğrencisinin mezuniyet töreninde yaşadığı dışlanma anları gündeme bomba gibi düştü.
SAHNENİN DIŞINDA DANS ETMEK ZORUNDA KALDI
Tüm dünyada otizm farkındalığı ve kabulü konusunda ilerlemeler kaydedilmiş olsa da, otizmli bireyler hâlâ sosyal ve çevresel engellerle mücadele etmeye devam ediyor. Mezuniyet töreninde, otizmli bir öğrenci, öğretmenleri tarafından diğer çocuklardan ayrı tutuldu. Öğrencinin sahneye çıkmasına izin verilmedi ve ailesiyle birlikte sahnenin dışında dans etmek zorunda kaldı.
GÖRÜNTÜLERİ İZLEYENLER İSYAN ETTİ
Bu anlar, öğrencinin annesi Ezgi Desovalı tarafından sosyal medyada paylaşıldı ve büyük yankı uyandırdı. Kaynaştırma öğrencisi olarak anaokuluna devam eden küçük çocuk, öğretmeni tarafından sınıf arkadaşlarından ayrılarak kutlamanın dışında bırakıldı. Okul ve öğretmenler, sosyal medyada yoğun eleştirilere maruz kaldı.
“AĞLADIM, İÇİME ATTIM, SUSTUM”
Yaşanan olayı detaylı bir şekilde anlatan anne Ezgi Desovalı’nın paylaşımı şu şekilde:
"Değerli arkadaşlarım şimdi sizlerden canım oğlum için destek bekliyorum. Ve bilin ki sadece özet geçiyorum. Oğlum Asil Ahmet Kurt anaokulu kaynaştırma öğrencisidir. Bugüne kadar önce devlet tarafından kaydının düştüğü okulda sorun yaşandı. Ağladım içime attım sustum. Okul değiştirdik. Mevcut okulda kaynaştırma olarak gideceği saatleri kendileri belirlediler. Zaman içinde kahvaltı saatine (1 saat) çekildi yemediği biline biline. Sürekli alttan aldık ki beni tanıyan bilir çok sabırlıyım. Ne istedilerse yaptık.
“MEZUNİYETİ İLE YIKIMA UĞRADIM”
Oğlumu bir birey olarak görmeyi bırakın, hiçbir materyal vb istenmedi bile ki alalım. Sonra yine sınıfı öğleye kaydırıldı. Şimdi olacak derken her gün oğlumun kaynaşmasının ona faydasını izlerken bugün ki mezuniyet ile yıkıma uğradım. Ki oğlumun yaş olarak son şansı ve artık ilkokula (rehabilitasyon tarafından karar verilen okula) devam etmek zorunda. Tüm sene savaş verdik oğlum kaynaşabilsin diye.
“TÜM SENE OĞLUMUN İSMİ BİLE ÖĞRENİLMEMİŞ”
Bugün mutlu mutlu mezuniyetine gittik. Ancak anladım ki tüm sene oğlumun ismi bile öğrenilememiş. Farkettiğim anda Asil için gururlanıp ağlarken, yaşadığım hayal kırıklığıyla, mutluluk gözyaşlarım bir anda donakalmamla sonuçlandı. Bıktım artık başkalaştırılmaktan… Artık dayanamıyorum yok sayılmasına özel çocukların... Sesimi duyurmama yardım eder misiniz?”
“YANINIZA KALMAMALI”
Sabır küpü olduk sustuklarımıza, konuşamıyorum hala gülümsemeye çalışırken, yanınıza kalmamalı diyen Ezgi Desovalı, “Birikiyor.. Özel çocuk ebeveynleri olarak bizim sustuklarımız birikiyor…. Biz ayakta kalıp onları korumak zorundayız. Düşünsenize tek derdimiz korumak olmuş! Ben ayakta kalmalı, yaşamalıyım ki onu koruyayım, büyüteyim… Sabır küpü olduk sustuklarımıza.. konuşamıyorum hala gülümsemeye çalışırken.. Yanınıza kalmamalı…” açıklamasında bulundu.
OTİZM NEDİR?
Otizm, doğuştan gelen ve genellikle yaşamın ilk yıllarında fark edilen karmaşık bir nöro-gelişimsel farklılıktır. 1985 yılında her 2.500 çocuktan 1'inde görülen otizm, günümüzde yapılan son araştırmalara göre her 36 çocuktan 1'inde görülmektedir.