Son günlerde önü alınamayan toplumsal bir felaket olarak karşımıza çıkan ‘Kumar’ illeti, ocakları söndürmeye devam ediyor. ‘Milli Piyango İdaresi’ çatısı altında devlet eliyle oynatılan resmi kumarın yanı sıra, özel sektör şeklinde işletilen online ve dijital kumarhaneler toplumdaki her yaştan bireyi ne yazıkki çepeçevre sarmış durumda. Zaten ekonomik darboğazda geçim mücadelesi veren insanımızın parasındaki bereketi kaçıran ‘kumar illeti’ne devlet eliyle dur denilmesi beklenirken, ‘Milli Piyango İdaresi’ tarafından sürekli olarak yapılan yeni güncellemeler, TRT’de yılbaşı gecelerinde sunulan piyango çekilişi yayınları kumar açıkça teşvik ediliyor. Hal böyle iken devletin din işlerinden sorumlu birimi Diyanet İşleri Başkanlığı, dünkü hutbesinde ‘Kumar’ konusunu tüm ayrıntılarıyla bir kez daha cami cemaatinin gündemine taşıdı.
İSLAM DİNİ KUMARI ŞİDDETLE YASAKLAR
'Maddi ve Manevi Tükeniş: Kumar' konulu bir cuma hutbesi yayınlayan ‘Diyanet İşleri Başkanlığı’ kumarın toplum üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çekti. Hutbede, İslam dininin kumarı şiddetle yasakladığı vurgulanarak, bu zararlı alışkanlığın bireylerin akıl ve ruh sağlığını bozduğuna, aile huzurunu yok ettiğine ve bencil bireyler yetiştirdiğine dikkat çekildi.
RABBİMİZ MAİDE SÜRESİ’NDE YASAK KILDI
Hutbede, Yüce Allah’ın Mâide Suresi’nin 90. ayetinde kumarı haram kılındığına ve bunun nedenlerine değinildi. Diyanet, yasal veya yasadışı, gerçek ya da dijital ortamda oynanan kumarın her şekilde haram olduğunu belirterek, toplumun bu tür alışkanlıklardan uzak durması gerektiğini vurguladı.
BİREYDEN AİLEYE, AİLEDEN TOPLUMA KÜLLİYEN ZARAR…
Diyanetin hutbesinde kumarın sadece bireylere değil, aile yapısına ve toplumsal ilişkilere de çok büyük zararlar verdiği ifade edildi. Diyanet, halkı helal yollardan rızk kazanmanın önemine dair uyarılarda bulunarak, faiz ve kumar gibi haram kazançlarla yapılan hayır işlerinin geçersiz olduğunu belirtti
KUMAR; SEVGİ VE KARDEŞLİK DUYGULARINI YOK EDER
Diyanet’in hutbesinde ‘kumar’, birisinin kazanıp diğerinin kaybetmesi esasına dayalı haksız bir kazanç olarak tanımlanırken “Yüce dinimiz İslam’ın şiddetle yasakladığı haramlardan biri de kumardır. Kumar; sevgi ve kardeşlik duygularını yok eden; kin, nefret, düşmanlık ve intikam duygularını körükleyen zararlı bir alışkanlıktır. Kişinin akıl ve ruh sağlığını bozan, aile huzurunu yok eden, kazanma hırsıyla bencil ve menfaatçi insanlar yetiştiren bir hastalıktır. Yüce Rabbimiz, Mâide Sûresinin doksanıncı ayetinde kumarın haram olduğunu şöyle haber vermektedir: “Ey iman edenler! İçki, kumar, dikili taşlar ve fal okları ancak şeytan işi birer pisliktir. Bunlardan kaçının ki kurtuluşa eresiniz” ifadelerine yer verildi.
YASAL OLSUN OLMASIN, KUMARIN HER ÇEŞİDİ HARAMDIR.
Kumar konulu hutbenin devamında “Cenâb-ı Hak, bu ayetin hemen ardından kumarın haram kılınmasının sebeplerinden birisini de şöyle ifade etmektedir: “Şeytan, içki ve kumarla, aranıza düşmanlık ve kin sokmak; sizi Allah’ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık vazgeçtiniz değil mi?” Değerli Müslümanlar! İsmi ne olursa olsun, gerçek hayatta ya da dijital mecralarda oynansın, yasal olsun olmasın, kumarın her çeşidi haramdır. Zira her yasal olan, helal değildir. Dolayısıyla masa başında veya sanal ortamlarda oynanan; kazananın kaybedenlerden haksız kazanç elde ettiği oyunların tamamı kumardır, haramdır. At yarışlarında oynanan ganyan, kumardır, haramdır. Hayvanların dövüştürülmesi gibi vahşete dayanan her türlü oyun ve bu oyun üzerinden elde edilen kazanç, kumardır, haramdır. Bütün şans oyunları, yılbaşı, özel gün ve haftalar vesilesiyle çekilen piyango, kazı kazan ve şans topu gibi oyunlar kumardır, haramdır” cümleleri kullanıldı.
RIZIK HELAL YOLDAN KAZANILMALIDIR
“Dijital mecralarda oynanan bütün bahis oyunları; toto, loto, iddia gibi dinen meşru olmayan oyunların hepsi kumardır, haramdır.” denilen hutbenin devamında “İslam dinine göre asıl olan, rızkımızı helal yollardan kazanmaktır. Bu sebeple, faiz, kumar ve benzeri haram yollardan elde edilen parayla sevap beklenerek hayır hasenat yapılamaz. Cami ve mescit inşa edilemez; hac, zekât ve kurban gibi mali ibadetler yerine getirilemez. Maalesef, bugün, internet ortamında türlü hilelerle ve bazı sosyal medya fenomenlerinin yayınlarıyla nice insanımız kumar tuzağına çekilmektedir. Mobil cihazlar, çevrimiçi oyunlar ve e-sporlar aracılığıyla nice gencimiz sanal kumar bataklığına itilmektedir. Televizyonlarda, gazetelerde, hatta en basit internet oyunlarında dahi kumar reklamları verilerek küçücük yavrularımız bile bu kötülüğe özendirilmektedir. Hâlbuki mahremiyet sınırlarını ihlal eden, haramların yaygınlaşmasına sebep olan, dijital platformlar ve farklı ortamlarda kumar oynamayı özendiren bu reklamların engellenmesi; dinî, vicdanî ve insanî bir sorumluluktur” değerlendirmesinde bulunuldu.
KUMAR BELASINDAN UZAK DURALIM
‘Kumar’ belasından uzak durulması için önerilerin de sunulduğu hutbe şu şekilde bitirildi:
"Kumar, hem oynatan hem de oynayan için maddi ve manevi bir tükeniştir. Kişi, kumarda kazanınca başkasını, kaybedince kendini zarara uğratmaktadır. Bütün bağımlılıklarda olduğu gibi kumardan korunmanın en etkili yolu ise ona hiç başlamamak, kumar oynayan ve oynatan insanlarla bir arada olmamaktır. Öyleyse, nice ocaklar söndüren, nice yuvalar dağıtan, nice felaketlere sebep olan kumar belasından uzak duralım. Gençlerimizi ve çocuklarımızı her türlü bağımlılıktan korumak için; onlarla sevgi, muhabbet ve güven temeline dayalı bir ilişki kuralım. Onların iyi arkadaşlarla ve iyi ortamlarda yetişmeleri için gayret gösterelim. Kumarın; içki, yalan, dolandırıcılık ve cinayet gibi büyük günahlara sebebiyet verdiğini asla unutmayalım. Hutbenin önemli özelliklerinden biri de, hutbeyi dinlemek, anlatılan bilgileri cami dışındaki insanlarla da paylaşmaktır. Bu bilgileri ailemizle, akrabalarımızla, komşularımızla ve çevremizle paylaşmak, toplumsal huzurumuza katkı sağlayacaktır. Hutbemi Sevgili Peygamberimiz (s.a.s)’in şu hadisiyle bitiriyorum: “Hiç kimse elinin emeğiyle kazandığından daha hayırlı bir rızık asla yememiştir...”