TÜİK’in açıkladığı verilere göre Şubat ayında enflasyon yüzde 4,53 arttı. Yıllık enflasyon ise yüzde 67,07 oldu. Bağımsız araştırma şirketi ENAG’a göre ise Şubat ayında enflasyon yüzde 4,32, yıllık enflasyon ise yüzde 121,98 olarak gerçekleşti.
Verilerin açıklanmasının ardından bir açıklama gerçekleştiren Bağımsız Kamu Görevlileri Sendikaları Konfederasyonu (BASK) Genel Başkanı Mehmet Alper Öğretici, ocak ayında toplu sözleşme gereği alınan artışın yüzde 15 olduğunu hatırlatarak, “Sadece Ocak ve Şubat ayı enflasyonu TÜİK’e göre yüzde 11,53 olmuş ve alınan artışın büyük bir kısmı ilk iki ayda erimiştir. Enflasyon kadar artış sıfır zamdır. Kaldı ki TÜİK enflasyonu kadar yapılan artış ise alım gücünü düşüren eksi zamdır. Bu nedenlerle memur ve emeklilere enflasyon altında kalmayacak refah payı verilmesi şarttır” dedi.
MEMUR “YOKSULLUK”, EMEKLİ “AÇLIK” SINIRININ ALTINDA
Açlık ve yoksulluk rakamlarını anımsatan Öğretici, açlık sınırının 16 bin 257 TL’ye yoksulluk sınırının ise 52 bin 955 TL’ye yükseldiğinin altını çizerek, “Ortalama memur maaşının 33 bin 461,1 TL olduğu, ortalama emekli sandığı aylığının 15 bin 445,4 TL olduğu günümüzde memurlar yoksulluk sınırının altında ücretlerle çalışırken emeklileri de açlık sınırının altında ücret almaya devam ediyor. Yıllardır memur ve emeklilerin almış oldukları artışlar TÜİK enflasyonunun altında kalmış, altı ay sonra enflasyon farkı ile TÜİK verileri kadar artış yapılmıştır. Bu da demek oluyor ki aslında memur ve emeklilerin ücretleri yerinde saymış, hiçbir zam alınamamıştır. Bilinmelidir ki enflasyon kadar artış sıfır zamdır. Kaldı ki TÜİK enflasyonu kadar yapılan artış ise alım gücünü düşüren eksi zamdır. Tüm bu nedenlerle memur ve emeklilere enflasyon altında kalmayacak refah payı verilmesi şarttır” dedi.
ENFLASYON FARKI AYLIK OLARAK MAAŞLARA YANSITILMALIDIR
Yapılan zamların 6 ayda bir olduğunu belirten Öğretici, zamların ilk aylarında bu artışların enflasyonun altında kaldığının altını çizerek, “Altı ay sonra verilen enflasyon farkı geçmiş dönemleri kapsamadığından o ana kadar oluşan farklar sabit gelirlilerin cebinden çıkmaktadır. Öncelikle yıllardır oluşan kayıplar karşılanmalı, sonrasında ise aylık olarak enflasyon kayıpları maaşlara yansıtılmalıdır” diye konuştu.
