İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Bursa Milletvekili Hasan Toktaş ile Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu, son dönemde gündeme gelen boykot çağrılarına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. İki isim de boykotun demokratik bir hak olduğunu vurgularken, yöntem ve kapsam konusunda dikkatli olunması gerektiğini dile getirdi.
Toktaş: “Boykot bir yöntem olabilir ama yanlış uygulanırsa zarar verir”
İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Hasan Toktaş, bazı ürün ve markalara yönelik yapılan boykot çağrılarının zaman zaman yanlış uygulandığını ifade etti. Toktaş, “Boykot yapabilirler, bu bir tepki şeklidir. Ancak meydanlarda ‘şunu almayın, bunu almayın’ demek bazen yanlış sonuçlar doğurabilir. Örneğin, Milangaz markası Demirören grubuna aitti ancak daha sonra bir yardımlaşma kurumuna satıldı. Hâlâ bu marka üzerinden yapılan çağrılar eksik bilgiye dayanıyor. Bu tarz durumlarda doğru bilgiyle hareket edilmesi gerekir” şeklinde konuştu.
Türkoğlu: “Yangın yeri Türkiye’de penguen yayını yapan kanal elbette boykot edilir”
İYİ Parti Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu ise boykotun hem haklı hem de gerekli bir demokratik tepki olduğunu vurguladı. Türkoğlu, “Ülke yangın yeriyken, bir haber kanalı hâlâ penguen belgeseli yayımlıyorsa elbette protesto edilir, boykot edilir. Bu halkın demokratik hakkıdır. Ancak dikkat edilmesi gereken husus, kamuoyu oluştururken tek bir parti ya da kurumun hedef alınmaması ve detaylara fazla boğulmamaktır. Aksi takdirde kurunun yanında yaş da yanar” ifadelerini kullandı.
“TRT örneği ortada: İktidara on bin saat, muhalefete yarım saat”
TRT’nin seçim dönemlerindeki yayın dengesizliğine de dikkat çeken Türkoğlu, “Her seçim dönemi TRT’nin yayın süreleri açıklanıyor. İktidara on bin saat yer verilirken, İYİ Parti’ye sadece yarım saat ayrılıyor. Bu devletin kanalı ve hepimizin vergisiyle yayın yapıyor. Bu adaletsizlik karşısında halkın boykot hakkını kullanması doğaldır” dedi.
“Muhalefet susturulmak isteniyor”
Her alanda tek sesli bir yapı oluşturulmak istendiğini belirten Türkoğlu, “Habercilik yapıyorsan, iktidarın bin sözünü veriyorsan, muhalefetin de en az yüzünü vermelisin. Vazgeçtim eşitlikten, en azından adaletli olunmalı. Bu yapılmıyorsa halk elbette izlemeyecek, tepki gösterecektir. Bu da demokrasinin bir gereğidir” diyerek sözlerini tamamladı.