Kalp hastalıkları tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de en önde gelen ölüm sebebini oluşturuyor. Bu nedenle kalp hastalıkları hemen herkes için korkulu bir rüyadan farksız. Kalp hastalığına yakalanan kişilerin yarıdan fazlasında bu korku nedeniyle depresyon gelişiyor. Oysaki kalp hastaları sağlıklı bir yaşam tarzı benimseyerek ve hekimlerin önerilerine uyarak ömürlerini uzatabilirler. Kalp hastalarının dikkatli olmaları gerektiği noktalardan biri de, soğuklardan korunmak. Çünkü ani sıcaklık değişimleri ve soğuk hava; kalp yetersizliği, ritim bozuklukları ile kalp krizini tetikleyebiliyor. Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Karabulut, soğuk havalarda kalbinizi koruyan 10 yaşamsal öneme sahip öneride bulundu.
1. Ağız ve burnunuzu atkıyla kapatın Soğuk havada en çok yapılan hatalardan biri, soğuğa karşı kat kat elbise giyerken, ağız ve burnun korunmasız bırakılması oluyor. Özellikle sıfır derecenin altındaki havanın uzun süre solunması havayollarında daralma ve vücut ısısında farkına varılmayan düşmeye yol açarak nefes darlığı ile ritim bozukluklarını tetikleyebiliyor. Bu nedenle soğuk havada uzun süre yürümeniz gerekiyorsa soluyacağınız havayı ısıtması ve vücudunuzu soğuktan koruması için ağız ile burnunuzu kapatacak bir atkı veya maske kullanın.
2. Başınızı bere ile koruyun Vücuttaki ısı kaybının yarıya yakını baş bölgesinden gerçekleşiyor. Soğuğa karşı başın korunmaması vücudu soğuğun zararlı etkilerine maruz bırakıyor. Soğuk havada kan koyulaşıyor ve pıhtıya eğilim artıyor. Vücut damarlarındaki büzüşme ve tetikleyici sempatik aktivasyon sonucu da tansiyonda artış oluyor. Kalp vücut sıcaklığını sabit tutmak için daha çok çalışıyor. Kalbin üzerindeki yükün artması nedeniyle de kalp yetersizliği hastalarında durum kötüleşebiliyor, damar hastalığı olanlarda göğüs ağrıları tetiklenebiliyor. Bu nedenle soğuk havaya çıkarken bere ile kafanızı korumayı asla ihmal etmeyin. Ayrıca rüzgar, yağmur ve kar yağışı soğuğu daha belirgin hissettirdiği için böyle havalarda ek tedbir almaya özen gösterin. Örneğin yağmurluk veya şemsiye kullanımı vücuttaki ısı kaybını azaltacaktır.
3. Kat kat giyinmeyin Çok kalın giyinmek, lahana gibi elbiselerin üst üste giyinmesi, kış mevsiminde sıkça yapılan hatalardan biri. Kat kat giyinmek elbiseler arasında kalan hava da izolasyon görevi görüyor. Bunun sonucunda da erken dönemde terleme, soğuma ve üşümeyle sonlanıyor. Soğuk havalarda terletmeyen sentetik içlik üzerine ısıyı koruyacak yünlü bir elbise ve en dışa su geçirmez kaban ise önerilen giyinme şeklini oluşturuyor. Pamuklu iç giyim teri emeceği için önerilmiyor.
4. Alkol tüketmeyin Soğuk havada alkol tüketmeyin. Alkollü içecekler vücuda sıcaklık hissi vermelerine karşın vücut damarlarında genişlemeye neden olup, vücutta ısı kaybının artmasının belirginleşmesine sebep olabiliyor. Ayrıca alkollü halde soğuk ile temasta vücut ısı kaybı daha fazla oluyor. Soğuk havalarda tercih edeceğiniz içecekler su ya da bitki çayları olmalı.
5. Semt pazarlarına gidin Günlük en az 5 porsiyon taze sebze ve meyve tüketimi hem damarları koruyor, hem de enfeksiyonlara karşı vücut direncini arttırıyor. Kalp sağlınızı korumak için semt pazarlarına gidin. En taze ve organik sebze ve meyveyi semt pazarlarında bulabilme imkanının yanında yapacağınız yürüyüş sayesinde günlük adım sayınızı arttırarak sağlığınıza katkı sağlamış olursunuz.
6. D vitamini testi yaptırın Soğuk mevsimin getirdiği diğer risk ise güneş ışınlarından az faydalanmak. Güneş ışınları D vitaminini vücutta aktif hale geçirmek için önemli. Ancak kış mevsiminde D vitamini düzeyinde azalma oluyor. Belirgin D vitamini eksikliği de kalp hastalıkları riskini 3 katına çıkarıyor. Bu nedenle kış mevsiminde D vitamini değerlerinize baktırın. Eğer D vitamini eksikliği varsa tedavinizi aksatmayın.
7. Egzersiz alışkanlığınızdan vazgeçmeyin Özellikle bahar ve yaz döneminde daha düzenli olarak yapılan egzersizler havanın soğumasıyla birlikte sıklıkla ihmal edilip, bırakılıyor. Oysa her gün düzenli yapılan egzersizin faydalı etkileri saymakla bitmiyor. Kan basıncında düşme, ritimde düzelme, kiloda azalma, nefesin açılması, şeker hastalığı riskinin azalması, vücut direncinin artması ve en önemlisi damar sağlığında düzelmeyle birlikte kalp krizi riskinin azalması, düzenli yapılan egzersizin olumlu etkilerinden sadece bazılarını oluşturuyor. Böylesine yaşamsal öneme sahip faydaları nedeniyle kış mevsiminde de düzenli egzersiz alışkanlığınızdan vazgeçmeyin.
8. Gribin evde geçmesini beklemeyin Soğuk havalarda grip, solunum yolu enfeksiyonları ve bronşit vakalarında ciddi artış oluyor. Özellikle kalp yetersizliği bulunan kişilerde enfeksiyonlar ağır seyrediyor ve kalp yetersizliği kötüleşebiliyor. Bu nedenle kalp sorununuz varsa, özellikle ateşle seyreden solunum yolu enfeksiyonlarında sağlık kuruluşlarına başvurmanız çok önemli.
9. Gücünüzü akılcı kullanın Soğuk havalar beraberinde ek efor sarf etme gereğine yol açabiliyor. Ancak kalp sağlığınız için gücünüzü akılcı kullanmayı ihmal etmeyin. Çünkü kar temizleme, yolda kalan aracı itme, yağmura yakalanmamak için koşma gibi ek eforlar çarpıntı ve nefes darlığına yol açabiliyor, ritim bozukluğu ve kalp krizini tetikleyebiliyor.
10. Tatil için yönünüzü sıcak ülkelere çevirin Her ne kadar tatil denilince hep yaz mevsimi akıla gelse de, kış döneminde tatil planlayanların sayısı az olmuyor. Kış sporları meraklısı değilseniz tatil için yönünüzü daha sıcak ülkelere çevirin. Kalp sağlığı için en ideal sıcaklık aralığı 18-24 derece olup, özellikle 12 derecenin altındaki soğuklarda kalp krizi riski artıyor. Soğuk kapalı bir ortamda kış tatili yerine daha ılıman yörelere giderek açık havada güneşin keyfini sürmeniz hem ruhunuzu hem de bedeninizi soğuktan koruyacaktır
Gelişmelerden haberdar olmak istiyor musunuz?
Google News’te Süper Kanal TV sitemize
abone olun.