Acımasızca bir savaş..Düşmanın azgınlığından daha ziyade insanı yaralayan dost görünenlerin korkunç suskunluğu ve hatta ihaneti. Her sene Siyonistlerin özellikle Ramazân-ı Şerîf ayında hedef aldığı Gazze bu sene altı aydır süren ve ne ağaç ne taş hiçbir şeyi es geçmeyen bir savaşın hedefinde. Sınır kapılarının kapalılığı, yöneticilerin ihanetle korkaklık yelpazesi arasında değişen tutumları Gazzeli kardeşlerimizi tüketmiş durumda. Hâsılı Ramazân-ı Şerif bu sene Gazze’de farklı.
Gazze’de görevini devam ettiren Filistinli Gazeteci Enes Şerîf X hesabından ümmet-i Muhammed’e seslendiği bir mesaj paylaştı. Mesaj şu şekilde:
‘’Ramazân geldi… Lâkin Gazze iyi değil. Sahur sofralarınızda iki milyondan fazla Gazzeli’nin yerlerinden edilmiş ve göçebe olarak çadırlarda su, yemek ve elektrikten mahrum şekilde yaşadığını hatırlayın! Ramazân’da ailelerinizle bir araya geldiğinizde Gazzeli ailelerin bir zamanlar bir araya geldiği mekanların şu an enkaz altında olduğunu hatırlayın!
Sahurda çocuklarınızla bir araya geldiğinizde Gazze’deki her ailenin evinde ya yaralı ya da şehit edilmiş bir çocuğu olduğunu hatırlayın!
İftar sofralarınızda açlığın Gazze’yi tükettiğini, soğuğun bedenleri tahriş ettiğini, hastalığın öldürücü olduğunu ve dahi iftar için yiyecek bir şey bulamadığını hatırlayın!
Terâvih ve teheccütlerinizde Gazze’de ayakta kalan hiçbir caminin olmadığını hatırlayın!
Ramazân geldi.. Ve Gazze oluk oluk kanını, evlerini, camilerini ve en hayırlılarını cömertçe bağışladı.
Açlığına, yaralarına, acılarına, fakirliğine ve hastalığına rağmen Gazze şerefini muhafazaya devam ediyor.
Gazze’nin duası gibi dua, Gazze’nin Ramazânı gibi Ramazân, Gazze’nin orucu gibi oruç, Gazze’nin terâvihi gibi terâvih yok… Gazze’ye Gazze’den başka benzeyen bir yer yok…
Selâm olsun Gazze’ye.. Selâm olsun izzetle gözyaşı döken mahzun gözlere… Selâm olsun Gazze’ye…’’