Cumhurbaşkanı Erdoğan Kayseri'de düzenlenen mitingde konuşma yaptı.
Erdoğan'ın konuşmasından satır başları;
Biz Kayseri'yi çok seviyoruz. Buradan yola çıktık, çok seviyoruz Kayseri'yi. Şu muhteşem katılım bir şeyi söylüyor. Gümbür gümbür 14 Mayıs'a yürüyoruz. Kayseri, Erciyes gibi başı dik, gönlü yüce Kayseri'yi alimlerin, evliyaların, şairlerin, sanatkarların toprağını bereketlendirdiği Kayseri'yi, sanayinin, üretimin, turizmin ve elbette büyük hayallerin şehri Kayseri'yi, hepsinden öte 21 yıldır bize yol arkadaşlığı yapan vefanın şehri Kayseri, bugün bir kez daha hasretle, hürmetle selamlıyorum. Buradan ilçeleri ve mahalleleri ile birlikte tüm Kayseri'yi selamlıyorum. 10 ay sonra bir kez daha Kayseri'yi görmenin bahtiyarlığı içindeyim. Kayseri'yi görüp de gururlanmamak mümkün mü? Sizlerin şu sevdasını, şu aşkını görüp de duygulanmamak mümkün mü? Kayseri gibi yoldaşı, Kayserili gibi kardeşi olanın sırtı yere gelmez. Rabbime şahsıma sizlerle yol yürümeyi nasip ettiği için hamdediyorum. Şair ne güzel söylemiş; Gün görmüş, el görmüş, umur görmüşsün. Obalar fethedip devlet kurmuşsun. Erciyes'in eteğinde durmuşsun. Ecdadın göz nuru, alın terisin. Şehirler şehrisin sen Kayseri. Rabbime, bizlere Kayseri'ye ve Kayseriliye hizmet etme imkanı verdiği için hamdediyorum. Allah sizleri nazarlardan, kem gözlerden korusun diyorum. Biliyorsunuz, yola çıkarken ilk mitingimizi yine Kayseri'de yapmıştık. Kayseri ile yol arkadaşlığımız farklı. Bu vesileyle 6 Şubat depremlerini ve artçı sarsıntıları yakından hisseden Kayseri'ye geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Depremden sonra afetzedelerimizin en fazla göç ettiği illerin başında Kayseri geliyor. Kayseri belediyemize çok teşekkür ediyorum. Zira deprem bölgesinde tüm ekibi ile Memduh bey büyük bir gayret ortaya koydu. Kayseri yaklaşık 50 bin depremzede kardeşimize en güzel şekilde ev sahipliği yaptı. Millet olmanın, kaderi ve kederi bir olmanın ne manaya geldiğini gösteren Kayseri halkına şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum. Büyükşehir belediyemiz ile birlikte tüm belediyelerimizi tebrik ediyorum. Kahramanmaraş'ın kardeş şehri olarak Kayseri, bu zor günlerinde komşusu Maraş'ın yanında oldu, destek verdi.
Muhalefetin faso fiso dediği Karadeniz gazını milletimizin evlerine kadar getirdik. Faturalar gelmiştir. Bu ay doğal gaz ücretsiz. Asrın felaketini yaşamış 50 bini aşkın insanımızı toprağa vermiş olsak da devlet millet el ele yaralarımızı sarıyoruz. Yıkık ve acil yıkılacak binaların enkazını kaldırdık. Deprem konutlarının inşasına süratle başladık. Durmuyoruz, çalışıyoruz toplam 837 bin 500 çadırın ve 100 konteynerin kurulumunu yaptık. İnşa süreci başlayan konut ve köy evi sayısında 141 bin 300'ü, temeli atılan konut ve köy evi sayısında ise 58 bin 630 rakamına ulaştık.
"BU MEYDAN BİR REKOR KIRDI"
Az önce şöyle resmi rakamı getirin dedim. Havalimanından buraya gelene kadar yoldakiler hariç resmi rakam şu anda bu meydan bir rekor kırdı. 135 bin kişi bu alanda. Bay bay Kemal, bak Kayseri ne diyor? 14 Mayıs'ta da bunlara bu cevabı verecek miyiz? Buna hazır mıyız? Allah sizlerden razı olsun. Şov ve istismar için deprem bölgesine gidenler ne yazıkki onlar sırtını dönse dahi biz depremin izlerini tamamen silinceye kadar sahada olmayı sürdüreceğiz. Depremzedelerimiz gönüllerini ferah tutsun. Allah'ın izniyle onları asla yalnız bırakmayacağız. Bizim kumaşımız milletimizin kumaşıdır. Bizim hamurumuzu milletimiz karmıştır. Bizim aşkımız milletimizin aşkıdır. Seyrani ne diyor? Aşkın ipliği ile dikilen dikiş kıyamete kadar sökülmezmiş. İşte biz de Kayseri ile birbirimize o sökülmez aşkın ipi ile bağlıyız. Biz Kayseri'ye sadece yol arkadaşı değil, sizinle kader arkadaşıyız. 2002'den beri tüm mücadeleleri beraber verdik. Zorlukların üstesinden birlikte geldik. Vesayet teşebbüslerine beraber direndik. Terör örgütlerinin saldırılarını berdaber püskürttük. 15 Temmuz'da milli iradeyi beraber savunduk. Türkiye'ye son 20 yılda önceki 80 yıldan daha fazla hizmeti beraber yaptık. Ülkemizin en büyük demokrasi ve kalkınma hamlelerine beraber imza attık. Daha önce hayal dahi edilemeyen nice projeyi, nice muhteşem eseri beraber kazandırdık.
Bugün milli geliri yaklaşık 1 trilyon dolara ulaşan bir Türkiye varsa, yıllık 36 milyar yerine 255 milyar dolar ihracat yapan bir Türkiye varsa, tarımsal gayri safi hasılası 407 milyar lirayı geçen bir Türkiye varsa, Merkez Bankası rezervleri neydi hatırlayın, 27,5 milyar dolardı. Şimdi 115 milyar dolara ulaştık. IMF'ye borcumuz neydi hatırlayın 23,5 milyar dolar. Şimdi burada bir şey söyleyeceğim, Davos'tayız bebecan o zaman benim bakanım. IMF'nin başkanı ile konuşuyoruz. IMF'nin başkanı diyor ki, siyaseten bizi idare edeceklermiş. Dedim ki, siz alacağınızı tahsil ediyor musunuz? Ediyorsunuz, ama Türkiye'nin başbakanı benim sen değilsin. Türkiye'nin siyasetine ben yön veririm ben. Tabi bebecan kızardı bozardı. Böyle şeylere alışık değiller. 2013'te ne yaptık? 2013'te IMF'yi bir daha Türkiye'ye uğramamak üzere gönderdik. CHP'nin sözcüsü aynı zamanda Merkez Bankası'nda bir ara görev yapan kişi bunlar beraber otellerin lobilerinde IMF ile görüştüler. Neymiş, bizim IMF'den borç almamız lazımmış. Hadi oradan, bizim buna ihtiyacımız yok. 2013'ten beri bir kuruş almadık, ne oldu ne kaybettik? Onunla birlikte 27,5 milyar dolar olan Merkez Bankası rezervimizde şu an itibarıyla 115 milyar dolara çıktı. Başbakanlığım döneminde bir ara 135 milyar dolara da çıkmıştık. Yeniden o rakamları yakalayacağız.
İstihdamı 32 milyon sınırına getiren, yıllık 52,5 milyon turist ağırlayan, turizm geliri her yıl artan bir Türkiye varsa, depreme rağmen emeklisini, işçisini, memurunu enflasyona ezdirmeyen bir Türkiye gerçeği varsa bunu sizlerle birlikte sırt sırta vererek başardık.
"BU BAŞARI SADECE BİZLERİN DEĞİL 85 MİLYONUN TAMAMININ BAŞARISIDIR"
Detaya girsek saatler, günler sürecek işleri beraber yaptık. Bu başarıda Tayyip Erdoğan kadar Kayserili sanayicinin, çiftçinin, tüccarın, ev hanımının, memurun, işçinin de alın teri var. Bu başarıda AK Parti kadar Türkiye ortak paydasında buluştuğumuz Cumhur İttifakı'ndaki ortaklarımızın da katkısı var. Bu başarıda hangi siyasi görüşe, mezhebe, kökene mensup olursa olsun önce ülkem diyen tüm vatandaşlarımızın emeği var. Bu başarıda son 21 yıldır dualarını ve desteklerini bizden esirgemeyen herkesin tüm kardeşlerimizin payı var. Bu başarı sadece bizlerin değil, 85 milyonun tamamının başarısıdır. İnşallah 14 Mayıs'tan itibaren bunlara yenilerini ekleyeceğiz. Türkiye'yi dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri yapana kadar durmadan çalışacağız. Bunu da son 21 yıldır olduğu gibi yine hep birlikte gerçekleştireceğiz.
YURT DIŞINDAKİ SEÇMENLER... "SANDIKLAR KAPANMADAN MUTLAKA ONLARA ULAŞMALIYIZ"
Biliyorsunuz, yurt dışında oy verme işleri 27 Nisan'da başladı 9 Mayıs'a kadar devam ediyor. Yurt dışında çok ciddi sayıda Kayserili kardeşlerim var. Sandıklar kapanmadan mutlaka onlara ulaşmalıyız. Bu kritik dönemde ana vatanlarına sahip çıkmalarını isteyeceğiz. Cumhurbaşkanlığında şahsımıza, milletvekilliğinde Cumhur İttifakı'na desteklerini talep edeceğiz. Bu meseleyi hallettikten sonra 14 Mayıs'a kadar Kayseri'de çalışacağız. Buraya gelemeyen eşimizin, dostumuzun veya komşumuzun kapısını çalacağız. Benim selamımı söyleyecek, kırgınlık, kızgınlık, küskünlük varsa gönlünü alacak Türkiye Yüzyılı için oyuna talip olduğumuzu söyleyeceğiz. 2002'den beri nasıl sandıktan önce işi bitirdiysek 14 Mayıs'ta da aynısını yapacağız. Şöyle kardeşlik yeminimizi bir pekiştirelim mi? Kayseri, 14 Mayıs'ta durmak yok, yola devam diyor muyuz? 14 Mayıs'ta doğru adımlarla yola devam diyor muyuz? 14 Mayıs'ta Türkiye Yüzyılı için hemen şimdi diyor muyuz? Bunun için 14 Mayıs'a kadar kapı kapı dolaşıyor muyuz? Her zaman bir sözüm var, kale içeriden fethedilir. Öyleyse kaleyi içeriden fethedecek olanlar kimler? Hanımlar. Ben size inanıyorum. Bu PKK'ya, HDP bu dağdakilere gereken cevabı 14 Mayıs'ta veriyor muyuz? 14 Mayıs demokrasi şölenimiz şimdiden hayırlı olsun.
CHP'YE TEPKİ: "İZMİR'DE, İSTANBUL'DA, ANKARA'DA NE YAPTINIZ?"
Elini vicdanına koyan herkes bizim hizmet aşkımızı takdir ediyor. 20 sene öncesini hatırlayan ülkemizin nereden nereye geldiğini görüyor. Artık dünya standardına yollara, hastanelere, havalimanlarına, tünellere, görenlerin hayranlıkla baktığı köprülere sahibiz. Artık Avrupa'nın bile ötesinde bir sağlık sistemine, sosyal güvenlik sistemine, dijital alt yapıya, elektronik devlete sahibiz. Artık kendi alanında dünyanın en gelişmiş teknolojileri ile donatılmış İHA'lara, SİHA'lara, AKINCI'lara, KIZILELMA'lara, ANKA'lara sahibiz. Ülkemizin tüm bu imkanlarını hamdolsun günden güne geliştiriyoruz. Sormak lazım bu CHP'li kardeşlerimize, bu bay bay Kemal ne yaptı? CHP'li belediyelerde ne yaptınız? İzmir'de, İstanbul'da, Ankara'da ne yaptınız? Onlar musluk açar, musluk kapar. Bay bay Kemal ve ortakları inanın elleri ile kalp işareti bile yapmaktan aciz. Biz sayısız projeyi devreye aldık. Gençlerimizi gerçek manada sevmenin nasıl olacağını gösterdik.
KÜÇÜK ESNAFA ERKEN EMEKLİLİK MÜJDESİ
Buradan kuaför, manav, bakkal, tesisatçı küçük esnaflarımıza da bir müjde vermek istiyorum. Küçük esnaflarımızın prim ödeme gün sayısını SGK'lılarla eşitleyerek 7 bin 200 güne indiriyoruz. Yeni dönemde yapacağımız ilk işlerden biri olacak. Bu çalışmadan 1 milyon küçük esnafımız faydalanacak. Tüm esnaf kardeşlerimize hayırlı olsun diyorum. Biz sadece eser ve hizmet siyaseti yapmıyoruz. Bizim ülkemize kazandıracak daha çok eserimiz, milletimize verecek daha çok müjdemiz var.
KILIÇDAROĞLU'NA: ARTIK BU SORULARA CEVAP VERME VAKTİ GELMİŞTİR
Bay bay Kemal önceki gün çıkmış 10 yıl sonra 17-25 Aralık girişimindeki 'Her şey montajdı' diyor. Şimdi ben bu iftiracıya Kayseri'den soruyorum. Madem montaj olduğunu, iftira olduğunu bal gibi biliyordun niçin bunları meydan meydan millete dinlettin? Madem yalan olduğunu, uydurma olduğunu biliyordun niçin aylarca Meclis kürsüsünde oy alanlar üzerinde tepindin? Madem 17-25 Aralık'ın FETÖ'nün bir kumpası olduğunu biliyordun bu darbe girişimine neden ortak oldun? Seni bu yalan ve iftira furyasına öncülük etmeye kim zorladı? Seni bu çamur siyasetine kim bulaştırdı? Hangi örgüt bulaştırdı? 15 Temmuz Destanı'na 'kontrollü darbe' diyerek lekelemeni senden kimler istedi? Bay Bay Kemal'in artık bu sorulara cevap verme vakti gelmiştir. Bay bay Kemal bu millete ve Türk siyasetine bir iyilik yapmak istiyorsa çıkmalı, üzerindeki şüphe bulutları cesaretle kaldırmalıdır.
Şayet gerçekten helalleşmek istiyorsa önce buradan başlamalıdır. Biz ülkemize ve milletimize sorumluluğumuzun gereği olarak bu meseleyi sonuna kadar takip edeceğiz.