İnegöl’de AK Parti yönetimindeki İnegöl Belediyesi ile CHP’li Bursa Büyükşehir Belediyesi arasındaki gerilim her geçen gün artıyor. Saadet Partisi İnegöl İlçe Başkanı Ahmet Yıldız, iki belediye arasındaki hizmet krizine dikkat çekerek açıklamalarda bulundu.

Bursa İnegöl'de ağaç budama çalışmaları sürüyor Bursa İnegöl'de ağaç budama çalışmaları sürüyor

Yıldız yaptığı açıklamada şunları söyledi. Vatandaşa hizmet etmesi gereken belediyeler, geldiğimiz süreçte iktidar-muhalefet kavgasına alet edildi ve iş siyasi prim yapma, siyasi açık aramaya döndü..
Saadet Partisi olarak başından beri yanlış dediğimiz Büyükşehir Yasasının neticelerini artık İnegöl’de tam olarak hissediyoruz.
AKP’nin getirdiği Büyükşehir yasasıyla ilçe belediyelerinin etkisi ve yetkisi kalmadı. Yıllardır aynı partinin elinde olan İnegöl, Belediye değil adeta Bursa Büyükşehir Belediyesi İnegöl Müdürlüğü gibi bir statüye sokulmuştu. O dönemde de yine kişisel kavgalar sebebiyle yine hizmet noktasında eksik kalmıştık.
Ama bugün İnegöl’de yetki ve sorumluluk adeta paramparça oldu. Sokağında yetkisi olanın caddede yetkisi yok. Caddede yetkisi olanın yanındaki kaldırımda yetkisi yok. Yolun üstünde yetkisi olanın altında yetkisi yok. Kültürparkta yetkisi olanın çocuk parklarında yetkisi yok. Hasılı kelam davul birinin elinde kaldı, tokmak diğerinin.
Büyükşehir yasası sebebiyle bugün AKP ettiğini bulduğu, ektiğini biçtiği bir döneme girdi. CHP ise daha önce eleştirdiklerine maruz kaldığı, kınadıklarının başına geldiği bir sürece girdi.
AKP ‘li başkanın yönettiği İnegöl Belediyesi, CHP’li başkanın yönettiği Büyükşehir Belediyesinin açıklarını aradığı, CHP ‘nin önceki AKP dönemindeki eksiklikleri bahane ederek topu birbirlerine attığı bu süreçte olan İnegöllü vatandaşlarımıza oldu.
İnegöl Belediyesi, kendine bırakılan yetkisizlik alanının rahatlığıyla fantastik işler peşine düştü. Mesela Gastro İnegöl lokanta uygulaması, İnegöl Belediyesinin yapmak zorunda olmadığı, ancak netice itibariyle vatandaşımıza faydalı olan bir hizmet. Gastro Cafe İnegöl Belediyesi’nin yapmak zorunda olmadığı ancak netice itibariyle gençlerimize yönelik fayda sağlayan bir hizmet. Kültür festivalleri, sergiler, açılışlar, sponsorluklar v.s. hizmetler de belediyenin asli olmayan ancak vatandaşlarımıza fayda sağlayan çalışmaları. Ancak diğer taraftan mevcut ekmek fabrikasını kapatıp yerini satan, pek yakında da bir leylek müzesi yapacak olan İnegöl Belediyesi idarecilerinin hiç çamura basmaya niyeti de yok.
Yapmak zorunda olmadığı işlerle ilgili bu kadar vakit ve bütçe harcayan İnegöl Belediyesi idarecileri, İnegöl’ün asli sorunları ile ilgili “benim yetki alanımda değil”, “benim sorumluluğumda değil”, “büyükşehirin konusu” diyerek kılını kıpırdatmaması anlaşılır bir durum değildir. Hele bir de bunu “bakın yapamıyorlar, beceremiyorlar” diyerek sosyal medyaya ve yerel basına da servis etmesi en başta halkımıza karşı samimiyetsizliktir. Bu sebeple Sayın Alper TABAN’a çağrımızdır: “Sayın başkan, bugün en ufak bir açık bulduğunuzda vurduğunuz, ulusal ve sosyal medyaya malzeme ettiğiniz Büyükşehir belediyesiyle yarın birçok konuda iş birliği yapmak durumunda kalacaksınız. Sizlerin bu tavrı sebebiyle Büyükşehir belediyesinin de benzer yanlış tavırlar sergilemesi durumunda olan yine vatandaşlarımıza olacak. Buna sebebiyet verecek sözlerden ve açıklamalardan lütfen kaçının. Siz öncelikle İnegöl Belediye Başkanısınız. AKP ilçe başkanı değil.”
Büyükşehir belediyesine gelecek olursak, Sayın Mustafa Bozbey’e şunu söylemek istiyoruz: Sayın Bozbey, “Gülümseyin, Bursa’dasınız” demekle belki seçimi kazandınız ancak gördüğünüz gibi maalesef işler sloganla yürümüyor. Evet, önceki dönemin eksikliklerinin giderilmesi için çalıştığınızı ifade ediyorsunuz ancak bunun da olması gereken bir yöntemi var. Bu bahanenizin de bir kabul edilme sınırı var. Şu an sahada yaşananlar önceki dönemin eksiklerini aşıp artık sizin dönemin bozukluğuyla ilgili oluyor. Bu sebeple başta BUSKİ olmak üzere tüm birim ve amirlerinize çeki düzen vermeniz ve özellikle İnegöl süreciyle ilgili acil bir eylem planı ortaya koymanız gerekli. Yine içme suyu altyapı çalışmasıyla ilgili olarak şunu belirtmek isteriz: İhale sahibi firma ile bir şekilde görüşüp anlaşarak bu işleri Nisan ayında başlatıp Kasım ayına kadar bitirebilirdiniz. En azından sadece toza maruz kalmış olurduk. Ve asfaltlama mevsimi olduğundan rahatlıkla asfalt da atabilirdiniz. Yine CHP parti yöneticilerinizin açıklamalarına baktığımızda onlar da süreçte yaşanan sorunlarla ilgili savunma yaparken “çalışanlar eski dönem çalışanı, ihale eski dönem ihalesi” şeklinde beyanlarda bulunuyorlar. Bu da yanlış bir bakış açısıdır. Bu tutum BUSKİ idarecilerini çalışanlara karşı kışkırtmanın ötesinde bir sonuç doğurmaz. Son olarak Sayın Bozbey, atacağınız her adımdan vatandaşı ve kamuoyunu bilgilendireceksiniz. Bilbordları sizden önceki başkanın yaptığı gibi kullanmaya, sadece fotoğraf ve slogan paylaşmaya devam ediyorsunuz. Şu bilbordlara lütfen altyapı çalışmalarının ne safhada olduğunu ve ne zaman biteceğini tarih olarak yazın. Şu anda altyapı çalışmalarının yüzdesel olarak ne kadarının tamamlandığına ilişkin bile sağlıklı verimiz yok maalesef.
Değerli basın mensuplarımız, Kıymetli İnegöllüler.
Siyasilerimizin artık anlaması gereken konu şudur: birlikte yaşadığımız İnegöl’ümüzü ayrı ayrı yönetemeyiz. AKP’nin yaptığı hatanın bedelini Saadet Partisine oy veren vatandaş, aracının bozulan alt takımlarıyla ödüyor. CHP’nin yaptığı hatanın bedelini, MHP’ye oy veren vatandaş evine, işine, okuluna çamurlu yollardan giderek ödüyor. Susuz kalarak ödüyor. Toz toprak içinde kalarak ödüyor. Bu sebeple idarecilerimiz artık “Senin yanlışın, benim doğrum” tavırlarını bir yere bırakıp acil olarak bir masanın etrafında toplanmalıdır. Ve masanın ortasında tek bir gündem olmalıdır, o da “İnegöl”
Son olarak tüm siyasi ilçe başkanlarına çağrı yapıyoruz: “Gelin ayda bir masa etrafında buluşalım ve gündemimiz İnegöl olsun, iktidarıyla muhalefetiyle ortak çözüm arayışında olalım” . Saadet Partisi olarak böyle bir masaya öncülük yapabileceğimizi ifade ediyor, tüm İnegöllü hemşerilerimize selamlar sunuyorum.